

Andre Villas Boas'ın aslında gündeme gelişi Sporting deki Sir Bobby Robson dönemiydi.O dönem Bobby Robson'ın tercümanlığını yapan Mourinho Sir'le sadece mütercim diyalogları değil futbolda konuşuyordu Sporting'le Benfica arasındaki ezeli rekabetin nasıl başladığına daie her türlü bilgiyi veriyordu Bobby Robson'a.
Daha sonra Mourinho Benficadan alınan 5-0'lık hezimetten sonra Sir Bobby Robson'la kapını önüne konuldu.Mourinho daha sonra Barcelona'nın yolunu tutmuştu. Her idmanı satır satır not alan Mourinho, Katalan kulübünde tedrisatına Hollanda'nın yetiştirdiği en büyük teknik adamlardan biri olan Louis Van Gaal'ın yanında devam etmişti.İşte o hikâyenin arka planında adı anılmayan genç, Andre Villas Boas'tı. Porto'da Robson ve Mourinho, ondan rakip takımları izlemesini ve hazırladığı videolarla rakiplerin eksi ve artılarını rapor etmesini istemişti. Boas, bu işe soyunduğunda sadece 17 yaşındaydı. 'Çocuk' aynı zamanda genç yetenekleri de keşfetmekte doğuştan ustaydı. Mourinho onu unutmadı. 2002 de Porto'nun başına geçen Mou, genç Boas'ıda ekibine dahil etmişti.Porto Şampiyonlar Ligi'ni kazanırken dünya Mourinho'nun taktik zekâsını konuşuyordu. Yardımcı aktör Boas ise bu zekâyı besleyen raporların sahibiydi. Avrupa'da rakipleri yerinde izliyor ve Mourinho'ya eksi-artıları uzun uzun anlatıyordu. Portekizli, Premier Ligi'ni fethetmeye gittiğinde de Andre Villas Boas'tan vazgeçmedi.
Chelsea'den valizini toplayıp Milano'ya, Inter'e transfer olduğunda da Çırak, çok zaman önce kalfa olmuştu ve geçen sezonun başında ustasına kendi dükkânını açmak istediğini söyledi. Mourinho'nun kanatları altında büyüyen Boas, Portekiz Ligi'nde dibe vurmuş Academica'nın teknik direktörlük teklifini kabul etti. Bir yerden başlamak lazımdı. İlk maçında ülkenin devi Porto'ya 3-2 yenildi. Aynı Porto, Boas'ı kupa yarı finalinde zar zor elerken, kaçan şampiyonluğun faturasını hocaları Jesualdo Ferreira'ya kesen kulüp yönetimi, 'Mourinho 2'yi çoktan bulmuştu bile. 64 yaşındaki Ferreira'nın yarı yaşındaki Andre Villas Boas, sezon başında Porto teknik direktörlüğüne getirildi. Porto, Bruno Alves ve Raul Meireles gibi iki kilit adamını kaybetmesine rağmen, Boas yönetiminde sezona bomba gibi girdi. Avrupa Ligi playoff'unda Genk'e yedi gol atıp eleyen Porto, Rapid Wien'i de evine üç golle uğurladı ve Beşiktaş maçı öncesinde Sofya'da CSKA Sofya'yı tek golle geçti. Ligde de ilk altı hafta rakiplerini süpüren Boas'ın Portosu ilk puan kaybını, puan tablosunda kendisini takip eden Guimaraes deplasmanında yaşadı ve 1-1 berabere kaldı.
"Ben kimsenin klonu değilim," diyerek kendisini Mourinho'ya benzetenlere ufak çaplı isyan eden Boas, günümüz futbolunda iki teknik adam tarifini üzerinde toplamayı başarmış bir Portekizli. Mourinho da futbolcu değildi, Boas da değil. Pep Guardiola da genç yaşta (37) Barça'nın başına geçti. Boas, 33'ünde Porto'nun direksiyonuna oturdu. Emin olun, hayatının yarısını rakiplerin analizine harcamış bu genç adam 'genç teknik adam' değil!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder